Orhan Babanın Çiftliği'nde, lezzetin ve sağlığın kalbinde, her kavanozda bir hikaye var. Bu hikaye, güneşin altında olgunlaşan domateslerin, Orhan Gazi SONAR'ın geleneksel yöntemlere olan bağlılığıyla birleşerek sofralarınıza ulaştığı doğal el yapımı salçamızın hikayesidir. İlk 100 kelimede, sizlere sadece bir ürün değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi sunduğumuzu belirtmek isteriz: katkısız, saf ve gerçek lezzet.
Modern dünyanın getirdiği hızlı tüketim alışkanlıklarına inat, biz Orhan Babanın Çiftliği olarak her zaman doğallıktan yana olduk. El yapımı salçamızın farkı, kullanılan malzemelerin tazeliğinden ve üretimdeki titizlikten gelir. Salçalarımızda sadece kendi tarlalarımızda özenle yetiştirdiğimiz en olgun domatesleri kullanırız. Hiçbir koruyucu madde, renklendirici veya katkı maddesi içermez. Bu, salçamızı sadece lezzetli değil, aynı zamanda çocuklarınız için de güvenle tercih edebileceğiniz sağlıklı bir alternatif yapar.
Doğal el yapımı salça üretimimiz, aceleye gelmez. Her şey, yaz güneşinin domatesleri en tatlı haline getirmesiyle başlar. Hasat edilen domatesler, büyük bir özenle seçilir, yıkanır ve geleneksel yöntemlerle ezilir. Ardından, en önemli aşama gelir: Güneşte kurutma. Geniş tepsilere serilen domates püresi, Ege'nin bol güneşli günlerinde sabırla bekletilir. Bu doğal kurutma süreci, salçanın renginin, aromasının ve besin değerlerinin en yoğun şekilde korunmasını sağlar. Sürekli karıştırılarak ve kontrol edilerek kıvamına ulaşan salça, hijyenik koşullarda kavanozlara doldurulur.
Orhan Babanın Çiftliği'nin el yapımı salçası, yemeklerinize derinlik katarken, aynı zamanda geçmişin saf ve unutulmaz tatlarını da geri getirir. Kahvaltıdan ana yemeklere, çorbalardan mezelerinize kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Her kaşıkta hissedeceğiniz o yoğun domates tadı ve doğal aroması, yemeklerinizi birer lezzet şölenine dönüştürecektir. Orhan Babanın Çiftliği olarak, sizlere sadece bir salça değil, sofranıza sağlık, lezzet ve Orhan Gazi SONAR'ın çiftlik felsefesini taşıyoruz.